Yıldırım Enerjisini Depolamak
Bulutun alt kısmı ile toprak arasındaki potansiyel fark eşik değere ulaştığında buluttan toprağa doğru bir elektron demeti oluşur. Bu elektron demeti saniyede 60.000 km hıza kadar ulaşarak bir deşarj oluşturur. Ne var ki bu ilk deşarjın toprağa ulaşması mümkün olmaz. Bu ilk deşarjdan saniyenin 100?de 1?i kadar süre sonra ikinci bir elektron demeti önceki ile aynı yolu izleyerek direnç gösteren havayı aşmaya başlar. İkinci elektron demeti farklı kola ayrılarak diğerinden daha uzak mesafeye ulaşır. Fakat bu elektron demetinin de açtığı iyon yolu toprağa ulaşmak için yeterli olmaz. Bundan sonra ise üçüncü bir elektron demeti oluşur. Her elektron demeti kendinden önceki elektron demetinin açtığı yoldan daha ileriye kadar yol kat ederek dallara ayrılan bir ışık huzmesi görüntüsü oluşturur. Bu sırada yeryüzünden de bulutlara doğru bir elektron demeti oluşur. Boşalma aslında bu iki elektron demetinin buluşması ile başlar. Kendine uygun bir yol bularak topraktaki pozitif yüklü taneciklerin bulutlar ile olan en yakın mesafeden toprağa ulaşmayı başardığı anda kondansatördeki yükler boşalır.
Dünya üzerinde saniyede 100 boşalma oluştuğu kabulüyle, bu boşalmaların ortalama 33 tanesi yerküreye ulaşacağı söylenebilir. Her bir bulutun da ortalama 15 coulomb?luk bir elektrik yükü taşıdığı düşünülürse, potansiyel farkında 100 V/m olduğu varsayımı ile 49.500 MW lık bir enerji açığa çıktığı bulunabilir. Aynı hesap ülkemiz için yapılırsa, bu değerin yaklaşık olarak 79,5 MW olduğu bulunur. Bu da bir hidroelektrik santralinin üreteceği enerjiye eşdeğerdir. Türkiye?de üretilen enerjinin ise 6638,6 MW olduğu düşünülürse bu değerin toplam enerjiye oranla çok düşük kaldığı sonucuna ulaşılır. Kaldı ki her ne kadar yıldırım düşeceği bölgeler yoğunluk olarak tahmin edilse de yıldırımın nerde ve ne zaman oluşacağını kestirebilmek mümkün değildir. Yıldırımların yüksek bölgelerde, nemli ve yağışlı havalarda oluştuğunu bilmemizin dışında bu konuda herhangi bir çıkarım yapamamaktayız. Yani, yıldırım sonucu oluşan bu yüksek enerjinin depolanacağı santralin nerede kurulacağının isabetli olacağını düşünememekteyiz.
Ayrıca yıldırımlar negatif ve pozitif karakterde olabilmektedir. Bu enerjinin depolanmasının yanında elektrikli cihazların besleme gerilimlerini elde edebilecek bir sistem günümüz teknolojisi ile de mümkün değildir. Bu nedenle de elde edilecek akımın günümüzde kullandığımız cihazlar için kullanılması mümkün değildir. Oluşan bu akım saniyenin 100 de birlik bir anında gerçekleşmesinden dolayı kurulacak sistemde çok yüksek gerilimlere ve akımlara dayanabilecek iletim elemanlarına ihtiyaç vardır.
Çok kısa sürede gerçekleşen ve değeri çok fazla olan bu akımı depolamaya çalışmak bu akımı engellemeye benzer. Her nasıl ki yıldırımın oluşmasına mani olamıyorsak, onun toprağa akması için onu engellememeli, binalara ve eşyalara zarar vermeyecek şekilde uygun bir yol bulmalıyız. Günümüzde, bunun için 2 yol kullanılmaktadır. Bunlardan ilki paratonerler yardımı ile akımın toprağa akışının sağlanması, ikinci yöntem ise oluşan yüksek gerilimin kademeli olarak düşürülmesi ile konutlara zarar vermesinin engellenmesidir. Bununla beraber yıldırımı binadan uzak tutmaya çalışan sistemler de mevcuttur.
BU KONU BASLIGININ LINKI YOKTUR !
Bu Konu Başlığına Henüz Yorum Yazılmamıştır
Konu Başlığına Mesaj Yazmak İçin
Üye Olunuz
Yada
Giriş Yapınız